24 saat yaşayan şehir: ANKARA
Bu vaat bildiğiniz üzere Belediye Başkan Adayı olan Sn. Mansur Yavaş’a ait (yukarıda video’da bu vaadi izleyebilirsiniz) ve tüm Ankaralı insanlarımızın da aslında bir nevi hayalî. Yurtdışında ünlü şehirlerin büyük bir kısmı 24 saat yaşayan şehirlerdir. Fazla uzağa gitmeye gerek yok, en yakın örnek İstanbul. Ankara’dan İstanbul’a, hatta tüm şehirlerimizden İstanbul’a olan göçte aslında İstanbul’un bu özelliğinin önemli katkısı vardır. Neden mi? 24 saat yaşayan şehirlerde iş olanakları daha fazladır. Esnaf mutludur. Turist mutludur. Bu şehirlerin reklamı daha çok yapılır. 24 saat yaşayan şehirlerde yapılabilecek şeyler çok, gidilebilecek yerler fazla ve tabii yaşanabilecek güzel anıların ihtimâli fazladır. Bu da mutlu insanlar ve mutlu bir şehir demektir. Bu mutluluğun yansıması ve pozitif ortamın etkisiyle de o şehrin işgücü de gelişir, ekonomisi de.
Kim daha kolay iş bulabileceği ve daha mutlu olabileceği yere gitmek istemez ki! İstanbul’a olan talebin en büyük nedeni de bu değil mi zaten? O zaman da tabii bu şehire her şeyin 3 tanesi bile az gelir. 3. Köprü, 3. Hava alanı ve hatta kanal ile İstanbul’u 3’e bölmek vb. korkunç boyutta işleri yapmak gerekir. Peki bunun yerine diğer şehirleri daha cazip hale getirmek daha mantıklı olmaz mıydı? Mesela Eskişehir’in yaptığını , diğer şehirlerimiz neden yapamasın ki? Sonra da “Ankara’ya yurtiçi ve yurtdışından talep yok” diyoruz. Bu talebi artırmanın en kolay yollarından biri şehrin dokusunu güzelleştirmek, kültürünü artırmak ve tabii bunları 24 saat yaşatmak değil midir? Neden diğer ülke ve şehirlerin yıllar önce düşündüğünü biz Başkentimiz için düşünemedik ki?
24 saat yaşayan caddeleri bir düşünüyorum da, canım Ankaram için bence müthiş bir geliştirme olur. Bestekâr sokak, Tunus Caddesi, Kennedy ve hatta Tunalı Hilmi Caddesi’nin 24 saat canlı ve heyecanlı olduğunu bir düşünün. Daha mutlu gençler, turistler, daha mutlu esnaf ve kolay iş bulabilen insanlarımız ile Ankara bir cazibe merkezi oluverecektir.
Yurtdışında bir çok ülkede 24 saat açık marketler vardır, hatırlıyorum Amerika’da kaldığım günlerde Walmart isminde bir mağaza zinciri vardı, ayrıca yine 24 saat açık “Star Market” adında kocaman bir Grossmarket vardı ve çoğu günler buradan gece yarısı saat 3’te bile alışveriş yapmanın zevkini yaşardım. Hatta bazen o saatlerde kalabalık olurdu ve kasiyerlerde sıra bile beklerdim . Bazen arkadaşlarla “Dunkin Donuts” adında Amerika çapında zincir bir cafe’ye gider sabaha kadar muhabbet ederdik. Hey gidi mutlu günler 🙂
Bence bu tip lokasyonların 24 saat aktif olması Ankara’nın ekonomisinin canlanması bir yana insanlarımızı da “Ankara çok mal bi şehir abi, 12’den sonra bir şey yapılmaz, bir tek barlarda içki içilir o da en fazla 1-2’ye kadar” mentalitesinden kurtarabilir. Tabii toplu taşımın 24 saat çalışması da yine süper olur. Belediye Başkan adaylarımızdan bununla ilgili de vaatler var. Bu da yine insanların özgürlüklerini artıracak, onların bu tip mekânlara ucuz ve hızlı gidip sonra yine aynı hızda ve ucuzlukta evlerine dönmelerini sağlayacaktır.
Yani gece yarısı kahve de içebilirim, hamburger de yiyebilirim ve hatta evimin alışverişini bile yapabilirim. Bunu bilmek bile hiçbirini yapmasak insanı mutlu eder. Zaten, kanunlar çerçevesinde, diğer insanlara zarar vermeden yaratılabilen “daha fazla özgürlük” hangi insanı mutlu etmez ki? Yine unutmadığım bir anım Amerika’da bardan çıkardık ve acayip karnımız aç bir vaziyette en yakın McDonalds’a adeta saldırır, her birimiz 3-4 hamburger yerdik. Bu da yine güzel anılarımın arasındadır. Ankara’yı düşünelim … bir tek 24 saat yaşayan yer var o da Çiftlik kavşağındaki yol üstü kokoreççileri, hepsi bu. Her semtte bir veya birden fazla hamburgerci, cafe veya market 24 saat açık, neden olmasın ki? Sadece yurtdışında büyük çaplı marketlere saat 24’ten sonra bir güvenlik bulundurma zorunluluğu getiriliyordu, o kadar. Bu tip işyerleri de bunu seve seve kabul ediyorlardı keza yaptıkları kâr ikiye katlanmasa bile en azından 1.5 katına çıkıyordu. Walmart’ın mesela Dünya çapında olmasının en büyük nedenlerinden biri aslında 24 saat açık olma özelliğiydi bence.
Her daim ışıl ışıl yaşayan, özgür bir Ankara… Gerçekten de bizim özlediğimiz bir portre bu. Esnafımız, seyyar satıcılarımız ve hatta taksicilerimiz bile bundan faydalanacak, en önemlisi mutlu, deşarj olmuş insanlar ile Ankara aslında o zaman bir başka güzel olacaktır. (Dandik binalara led ışık takarak değil !)
Ankara’nın ve belki de Türkiye’nin en iyi süpermarketi, Beğendik Çayyolu
Hatırlıyorum ülkemizde ve Ankara’da bugünkü gibi bir çok alışveriş merkezi yokken, Kocatepe Camii’sinin altında bir Beğendik mağazası vardı ve buraya girince ürün çeşitliliğinden çok etkilenmiştim. Tabii sonraları bir çok güzel alışveriş merkezleri açılınca bu mağazanın bir esprisi kalmadı ve Ankara’lılar tarafından adeta Beğendik markası unutulmaya yüz tuttu, uzunca bir süre. Her ne olduysa birden bire, 4-5 ay evvel, Beğendik Mağazaları bir atılım yapmaya karar verdi ve Ankara’nın en güzel, en modern, en ihtişamlı marketini yarattılar.
Bu markette yok yok resmen. Kendi meyve ve sebzelerinizi toplayabiliyor, dilerseniz kafe’sinde harika bir ortamda çay içiyor veya süper yemeklerini çok ucuz fiyatlarla, açık büfe usülü tadabiliyorsunuz. Ben bir “Somon Izgara” aldım. Fiyatı 7.90 TL idi. Süper bir fiyat, ayrıca kola da limitsiz. Çalışanları güleryüzlü ve yardımcı, park yeri problemi yok ve müşteri rahatı için her şey düşünülmüştü, gerçekten etkilendim.
Bu mağazayı ben de (bana yakın olmasına rağmen) yeni gördüm, görmeyen Ankara’lılar ve özellikle diğer market sahiplerinin incelemesini ve feyz almasını şiddetle öneririm. Sizlere birkaç resmini çektim aşağıda…
Ankara’nın en iyi eğlence ve yemek mekanları
Four Square sosyal imleme ve paylaşım platformu tarafından en çok “check in” yapılan. Ankara’lıların en çok tercih ettiği mekanların listesi Blog Ankara’da.
Siz ce bu mekanlar, doğru tespit mi? Lütfen düşüncelerinizi veya sizin keşfettiklerinizi bizimle paylaşın.
BARLAR
Zeki Bar
Sakal
Bomonti Brasserie
Havelka
Italic
FlatX2
GAGA Manjero
Nada
Cafe Bien
Siyah Beyaz
PUBLAR
Bigos
Sekans
Tapas
Big Yellow Taksi Benzin
SPR Pub
Seven Sport’s Pub
Drunk Pub
November
Pool Pub
Garaj 55
GECE KULÜPLERİ
Escape
Suite 34
Çengel
Room Club
Archie’s
Murphy’s
Manastır
Section
No Name
Salata
CAFELER
Tint Cafe-Bistro
The House Cafe
Seyir Cafe
NumNum
Shisha Cafe-Bistro
Aylak Madam
Café des Cafés
Park Ehlikeyf
Melon Cafe
Turta Home Cafe
RESTORANLAR
Branca
S’LO
Meşhur Tavacı Recep Usta
Big Chefs
Cookshop
Baklavacı Hacıbaba
NumNum
Midpoint
Fige Restoran
Pancar
BALIKÇILAR
Trilye
Kolyoz
Balıkçıköy
Kumsal
Ayvalık Meze Balık
Tunalı Balıkçısı
Ümitköy Balıkçısı
Fevzi Hoca
Kalbur
Buğu Balıkevi
Ankara’da en iyi Kumpir – Otantik Bestekar Sk. Kavaklıdere
Ankara’da kumpiri bildim bileli bir burası doğru dürüst ve gerçekten lezzetli yapar. Bu mekan birkaç tadilat geçirdi ama benim favori yerlerimden biri. Çalışanlar ve sahibi de çok nazik insanlar, ayrıca kumpirleri de süperrr.
Burası Bestekar sokağın hemen başında, Tunalı girişinde bulunuyor. Bir Ankara markası olan Otantik’i deneyimlememiş olan varsa, kumpir’in Ankara’daki yuvası burasıdır. Size burasının bugün çektiğim resmini paylaşıyorum. Turuncu, turuncu çok sevimli görünüyor.
En iyi beze Ankara’da Kafes Fırın’da yenir
Burada birçok çeşitli ve kooocaman bir beze ile tüm tatlı ihtiyacınızın fazlasını giderebilirsiniz. Ben bu tatlıyı çocukluğumdan beri çok severim, tabii o zaman bu denli güzel ve çeşitlileri yoktu. Kafes Fırın’dakilerde özellikle harikulade. Ben en çok yaban mersinli olanını sevdim. Kesinlikle Ankara’da bulabileceğiniz en iyi beze bu. Fiyatı da 8 TL.
Beze yani dünya da bilinmiş diğer adıyla “Meringue” İsviçre”nin Meiringen kentinde “Gasparini” isimli bir İtalyan şef tarafından yaratılmış bir tatlıdır.
En iyi Lahmacun Ankara – Urfalı Hacı Mehmet
4-5 yıldır devamlı gittiğim bir mekan olan bu restoran’ın en önemli özelliği bence lahmacun’u, özellikle de acılı olanı (urfa isotu ile yapıldığından) mükemmel ve çok ta acı değil, urfa isot’unun özelliği zaten çok acı olmamasıdır bu arada…
Ankara’da bir çok yerde lahmacun denememe rağmen bu tadı hiçbir yerde bulamıyorum. Eğer sizin de canınınız harika bir lahmacun isterse bence Çankaya, Yıldız kavşağında bulunan bu mekanı ziyaret etmenizi şiddettle tavsiye ederim. Üstüne de harika bir çay.. mükemmel olur.
Bu arada Lahmacun’un fiyatı dün itibariyle 5 TL ve kesinlikle değer.. Unutmadan, eğer çocuklarınız varsa alt katta onları eğlendirebilecek ve sizin de üst kattan seyredebileceğiniz bir oyun salonu var, dolayisiyle çocuklu aileler için de gayet uygun….
Şimdiden, Afiyet Olsun.
Nusret Et lokantası maceram
Arkadaşlar, bir iş yemeği dolayisiyle Nusr-Et adı verilen ve İstanbul’da ilk açılmış ve çok tutmuş sonrasında da medya’da da duyduğumuz Ferit Şahenk’in %51 ortağı olduğu bu üst düzey lokantada bulundum. Sizlerle buradaki deneyimimi, yemek kalitesi, servis, fiyatlar vb. merak edebilebilecek konuları paylaşmak istedim. Umarım bir ön bilgilendirme olur.
Bu lokantada zaten etleri raflarda görebiliyorsunuz. Ortam gayet lüks ve güzel döşenmiş, zaten yeri de müthiş… tam Shereton Otel’in karşısında. Buradaki servis, hizmetler ve nezaket gerçekten çok iyi, garsonlar hemen isteklerinizi hızlıca yerine getiriyorlar. Yemeğe gelince size en çarpıcı olan yemeğin resmini aşağıya ekledim. Biz buna aramızda dinazor” ismini verdik. Ama aslında bu bir dananın kaburgası, bu et 6 saat pişiyor ve dinlendiriliyormuş. Lezzeti harika sunumu da keza öyle kemikleri ile birlikte geliyor. (tabii ben bu resmi çektiğimde üzerindeki etlerin büyük bir kısmı yenmişti ama yine de fikir vermesi açısından yararlı olur, umarım)
Bu et gelmeden önce de 2 değişik et daha geliyor birinin ismi “makarna” diğeri de “lokum”ve tabii patates vb. garnitürler ve salata da çok güzel. Ayrıca buradaki tatlılar da Gaziantep’ten geliyormuş ve Havuç dilimi ‘ni öneriyorum kesinlikle çok güzeldi.
Şimdi gelelim fiyatlara… bu aslında işin en can alıcı bölümü bence. Menü’de ana yemeklerin fiyatı yok! Bu aslında sürpriz! ve aldığım duyumlara göre herkese göre ayrı fiyat geliyormuş buna dikkat edilmeli bence. Biz 6 kişi için 800 TL gibi bence Ankara için fahişt bir fiyat ödedik. Ama 1500 TL ödeyenler bile varmış benzer bir menü için. Güya bizi yemeğe götürenlerin özel bir indirimi filan varmış. Tabii bunun doğruluğunu bilemiyeceğim.
Yani etin kalitesi, sunum ve servis harika, ama bu fiyata değer mi, ona da siz karar vereceksiniz. Bu arada arabanızı valet parking’e verdiyseniz minimum 10 tl ödeyeceksiniz demektir. Çünkü buradaki valet firması, park yeri problem olduğundan Shereton’un parkını kullanıyormuş, haberiniz olsun. Keza 100tl bile veren vardı, Ferrari’yle gelen bir arkadaşı görerek şahit oldum. Bu adamlar bunun için valet işine giriyorlarmış meğer diye de düşünmedim değil 🙂
Bence, Kırk yılın başı ,.. belki gidilebilir. Tabii böyle yerler de lazım, zenginlerin parayı ezmesi için uygun bir mekan kanımca. Ankara’ya hayırlı olması dileğiyle..